Erişkin Skolyozu
Erişkin skolyozu tanı koyma ve tedavi süreçleri hakkında bilgi alın.
Erişkin skolyozu 2 temel hastalık grubundan oluşur.
1- Çocukluk, ergenlik çağında başlamış ve ilerlemesi devam eden erişkin idiyopatik skolyoz.
2- Omurganın yaşlanma ile birlikte yıpranması ve eskimesi sonucu gelişen erişkin dejeneratif skolyoz.
Bu iki sınıflama arasındaki temel fark sırttaki eğriliğe, oluşan aşınma de deformasyonlara bağlı “ağrı ve yeti kaybı şikayeti” varlığıdır. Erişkin skolyozunun tedavi kararı verilirken, çocuklardakinin aksine eğriliğin şiddetinden çok 'şikayetler' göz önüne alınır.
Erişkin İdiyopatik Skolyozun Temel Bulguları Nelerdir?
Erişkin idiyopatik skolyoz çocukluk çağında ağrısız iken erişkin yaşlarda ağrı problemi oluşturabilir. Hasta çoğunlukla gövdedeki şekil ve denge bozukluklarını kendisi fark eder. Aynı zamanda boyda kısalma, kıyafetlerin olmaması veya üzerinde iyi durmaması gibi bulgular ile eğriliğin farkına varabilirler. Ancak bel ağrısı ve yeti kaybı genellikle hastayı doktora götüren şikayetlerdir. Erişkin idiyopatik skolyozda, ara eklemlerde (faset eklem) dejenerasyon nedeniyle şiddetli ağrı olabilir, göğüs kafesinde oluşabilecek aşırı şekil bozukluğu (deformasyon) nedeniyle solunum fonksiyonları etkilenebilir ve hastalarda çabuk yorulma ve solunum sıkıntıları ortaya çıkabilir.
Zamanla ve eğrilik ilerledikçe yıpranmaya bağlı dejeneratif bulgular ve bunlara bağlı şikayetler de tabloya eklenebilir.
Erişkin Dejeneratif Skolyozunun Bulguları Nelerdir?
Erişkin dejeneratif skolyoz omurganın yaşlanma ile yıpranması ve eskimesi sonucu gelişen skolyoz tipidir. Genellikle 50 yaşın üstünde ortaya çıkar. 60-65 yaşın üzerinde sıklığı oldukça artar.
Kemik erimesi olarak da tabir edilen osteoporoz eğriliğin nedenlerinden birisi olabileceği gibi artmasına da neden olabilir. Osteoporoz kemikte kalsiyum azalması sebebiyle ortaya çıkan kemik zayıflamasıdır.
Yıpranma ile ortaya çıkan dejeneratif skolyoz en sık bel bölgesinde görülür. Ancak boyun, sırt ve bel bölgelerinin herhangi birisinde de görülebilir. Omurga yana doğru eğrilir, aynı zamanda kendi etrafında döner (rotasyon) ve bu sapmalar bel, kalça ve omuz çevrelerinde asimetrik görünümlere neden olabilir.
İleri erişkin dejeneratif skolyozlu hastalarda omurganın sabitliği ve dengesi bozulabilir. Bu bozukluk ön-arka planda omurga ve gövdenin eğriliğe göre yana doğru yatmasına ve yan planda da bel bölgesi anatomik açısının azalmasıyla gövdenin öne doğu yatmasına neden olur. Öne doğru olan bu bozuklukların, yana doğru olan bozukluklara göre yaşam kalitesini daha fazla etkilediği gösterilmiştir (sagital plan deformitesi).
Bu deformasyonlar eğriliğin şiddetinin artmasına neden olur ve şiddet arttıkça da şekil bozuklukları artarak bir kısır döngü oluşabilir. Genellikle bu ilerleme süreci yavaştır.
Omurga eğriliğinin bir iç bükey tarafı ve bir de dış bükey tarafı vardır. İç bükey tarafta sıkıştırıcı kuvvetler omurga faset eklemleri üzerinde aşırı yüklenmelere neden olurken bu tarafta sinirlerin de kanal içerisinde sıkışmasına neden olacaktır. Ayrıca omurganın yıpranması nedeniyle eklemlerde gelişen fazla kemik oluşumları ya da yumuşak dokulardaki aşırı kalınlaşmalar da sinir sıkışmasını arttıracaktır.
Bu nedenle erişkin dejeneratif skolyozlu hastalarda sırt-bel ağrısı ve sinir sıkışmasına bağlı sinirin dağılım alanı boyunca ağrı (radikülopati ) ve sinirin beslediği kaslarda zayıflık ve kuvvet kaybı gözlenebilir.
Uzun süre oturduktan sonra kalkmakta zorlanma, yürümenin ilk adımlarında zorlanma, sırt ve bel kaslarında spazm, yürüme mesafesinde yıllar içinde giderek azalma ve bacaklarda yorgunluk hissi başlıca şikayetlerdir. Ciddi sinir basısı olan hastalarda bacaklarda kuvvet kaybı ve uyuşukluk da görülebilir.
Erişkin skolyozuna ile bel kayması birlikte görülebilir mi?
Bazı durumlar da omurganın aşırı deformasyonu ve yük altında kalması sonucu omurganın bir tanesi öne, arkaya veya yan tarafa doğru kayabilir.Erişkin dejeneratif skolyoza ek olarak ortaya çıkabilecek bu deformiteler sıklıkla bel kayması veya omurga kayması olarak bilinir.
Öne kaymaya spondiloliztezis, arkaya kaymaya retroliztezis ve yana kaymaya lateral liztezis adı verilir.
Kaymalar ağrıya neden olabileceği gibi sinir ve/veya omurilik sıkışmasına bağlı olarak bacak ağrısına ve kas güçsüzlüğüne neden olabilir.
Erişkin skolyozunda tanı nasıl konulur?
Erişkin skolyozu olan hastalarda, hastanın şikayet çeşidi ve şiddeti tedavi kararını etkileyen önemli unsurlar olduğu için şikayetinizle ilgili doktorunuza ayrıntılı bilgi vermeniz önemlidir.
Ayrıntılı hikaye alımı sonrası doktorunuz sizden aşağıdaki tetkikleri isteyebilir;
- Direkt radyografi: Ön-arka ve yan bel grafileri ile ayakta skolyoz grafileri.
- MRG: Eğer bacaklarınıza vuran ağrınız, kuvvet kaybınız ve idrar-dışkılama işlevlerinde değişiklik gibi bulgularınız var ise manyetik rezonans görüntüleme gerekli olabilir.
- Bilgisayarlı tomografi (BT)- MyeloBT: Doktorunuz özellikle kemik ile ilgili daha ayrıntılı görüntülemeyi gerekli görürse BT isteyebilir. Daha önce ameliyat olmuş ve omurgasında metalik implant bulunan kişilerde MRG’nin görüntü kalitesi azalabileceğinden ise omurilik, sinirler ve ona olan basıları görüntülemek için MyeloBT istenebilir.
- Elektrotanısal testler: Özellikle bacak (radiküler) ağrısı olan hastalarda sinir basısının hangi seviyeden kaynaklandığını anlamak ve Diyabet hastalığı olan hastalarda sinir hasarının omurgadan mı yoksa Diyabet hastalığına mı bağlı olduğunu ortaya koyabilmek için bu testler istenebilir.
Erişkin Skolyozunun Tedavisi Nasıldır?
Çocuk ve ergen skolyozunda tedaviye yönelik kararlar genel olarak eğriliğin şiddetine göre verilir. Erişkinde ise eğrilik derecesinden çok şikayetler önemlidir.
Erişkin skolyozun uygun tedavisinde seçilecek yöntem için, ağrı ve eğrilik şiddeti, eğriliğin ilerleyici olup olmamasına göre karar verilir.
Genellikle hastaya uygulanacak ilk tedavi yöntemleri cerrahi olmayan tedavi yöntemleridir.
Bir fizik tedavi uzmanı eşliğinde fizik-kondisyonu arttıracak egzersizler, stabilizasyon, kuvvetlendirme ve germe egzersizleri kas spazmını çözüp ağrıyı azaltabilir. Ancak bu egzersizlerin ilerleyecek olan bir skolyozun ilerlemesini önlemede rolü olduğu, yayınlarda tam olarak gösterilememiştir. Egzersiz ile birlikte hastalara korse tedavisi de başlanabilir. Ancak korse tedavisi egzersiz ve fizik tedaviye yardımcı bir yöntem olarak ve kısa vadeli düşünülmelidir. Uzun süre korse kullanımı faydadan çok zarar sağlayabilir.
Fizik tedavi ve egzersiz ile birlikte hastalara ağrı kontrolünde yardım için ağrı kesiciler de verilebilir. Ayrıca özellikle faset eklemlerdeki ya da sinir basısı sonucu olan irritasyon, tahriş (inflamasyon) gidermek için non-steroidal anti-inflamatuar (NSAID) ilaçlar da tedaviye eklenebilir.
Hastalarda ağrı kaynağı dejenere faset eklemler ise veya sinir basısı sonucu oluşan radiküler ağrı ise, bu hastalarda spinal enjeksiyonlar iyi bir alternatif tedavi yöntemi olabilir.
Bu cerrahi olmayan tedavi yöntemleri tek tek veya kombine halde uygulanabilir. Hangisinin önce başlanması veya daha üstün olduğuna dair literatürde bir fikir birliği yoktur. Her hasta için özel değerlendirme ve karar gerekir. Doktorunuz sizin şikayet ve durumunuza göre en etkin tedavi yöntemini seçecektir.
Erişkinlerde skolyoz ameliyatı ne zaman gereklidir?
Erişkin skolyoz da eğriliğin derecesi ve yarattığı kozmetik problemlerden çok; ağrı, fonksiyon ve denge kaybı daha ön plandadır.
Ancak ağrısız olsa da ilerlediği net olarak tespit edilmiş skolyozların daha fazla ilerlemesini durdurmak için de cerrahi tedavi gerekebilir. Uygulanan cerrahi olmayan tedavi yöntemlerine rağmen ağrısı devam eden ve işlev kaybı olan hastalarda cerrahi tedavi etkin bir alternatif tedavi yöntemi olabilir. Eğrilik yanı sıra ciddi dar kanal veya sinir basısına bağlı idrar, büyük abdest kontrolü kaybı veya kaslarda güç kaybı var ise yine cerrahi tedavi seçilebilir.
Erişkin skolyoz ameliyatı genç hastalara göre daha zordur. Ameliyat süreleri ve cerrahi işlem sayıları daha çok olabilir. Özellikle hastanın beraberinde eşlik eden, kalp, akciğer rahatsızlıkları, diyabet ve osteoporoz hastalıkları var ise cerrahi tedavi daha da zor hale gelebilir. Ancak hastanın iyi hazırlanması ve gerekli tedbirlerin alınması ile cerrahi tedavi sonuçları son derece yüz güldürücü olabilir.
Erişkin deformitede nasıl bir ameliyat uygulanır?
Cerrahi tedavide amaçlanan eğriliğin vücut dengesini sağlayacak kadar düzeltilerek omurların kaynaştırılmasının (füzyon) sağlanması ve sinir basılarının ortadan kaldırılmasıdır. Bası altında olan sinirlerin rahatlatılması işlemine dekompresyon denir. Dekompresyon işlemi problemin yerine göre farklı seviyelerde ve omurganın farklı bölgelerine uygulabilir. Ne ölçüde ve genişlikte yapılması gerektiğine doktorunuz karar verecektir. Bazı hastalarda uzun bir füzyon ve dekompresyon gerekirken, bazı hastalarda daha kısa bir dekompresyon ve füzyon gerekebilir. Az sayıdaki bir hasta grubunda ise füzyon uygulamadan sadece “limitli bir dekompresyon” hastanın şikayetlerini giderebilir.
Erişkinlerde skolyoz ameliyatı sonrası süreç nasıldır?
Ameliyat sonrası ilk gece hasta genellikle yoğun bakımda tutulur. Ameliyat sonrası ilk günden itibaren hasta yatak kenarında oturtulur ve bacak egzersizleri başlatılır. Aynı gün veya ertesi gün hasta mobilize edilir ve yürümeye başlar. Semptomların şiddetine ve yapılan cerrahinin büyüklüğüne göre hasta 4-5 gün ila bir hafta hastanede izlenir.
Taburculuk sonrası, hasta egzersiz programına alınır ve bir an önce normal yaşantısına dönmesi amaçlanır. Doktorunuz sizi ameliyat sonrası periyodik kontrollere çağıracaktır.